İzmir’de kırsal alanın korunması ve kalkınması için kurulan Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, yerel paydaşlarla sahaya inmeye başladı. Ekipler, hem köylerin kendi dokusuna uygun şekilde korunup kalkınması için eylem planı oluşturacak, hem saha turlarında öncelikli sorunları çözüme kavuşturacak, hem de yapılaşma baskısı ve rant gibi tehditlere karşı önlem alınmasını sağlayacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kırsalın topyekûn kalkınması ve korunması için kurulan Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, planlama sürecinin ardından sahada çalışmalara başladı. Kent merkezinin dışında kalan 19 ilçede çalışma başlatan Kırsal Hizmetler Dairesi, ilçe belediyelerle ve yerel paydaşlarla koordineli şekilde köy köy gezip tespit çalışmalarını sürdürüyor. Saha çalışmaları kapsamında bu kez de Kiraz’da Kaleköy, Karaburç, Çayağzı ve İğdeli’ye giden ekipler, köylerin sorunlarını, ihtiyaçlarını, doğal ve kültürel yapısını yerinde tespit etti.
Nasıl bir çalışma yürütecek?
Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, tarımsal hizmetlerden farklı olarak, her kırsal bölgeyi kendi kültürel, ekonomik, mimari ve coğrafi dinamikleri ile birlikte bir bütün olarak ele alacak. Öncelikle köylerin dokularına uygun bir şekilde korunması için çalışma yürütecek. Doğru kalkınma hamlelerinin uygulanabilmesi için köyler; coğrafi yapısı, geçim kaynakları, tarihi birikimleri, tarımsal ürünleri gibi kriterlere göre sınıflandırılacak. Elde edilen veriler ışığında kalkınma yatırımları için planlama yapılacak.
Aynı zamanda saha çalışmaları sayesinde köylerin bekleyen sorunları ilgili birimlere aktarılarak hızla çözüm üretilmesi sağlanacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarının yer seçiminden verimli tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına, iklim değişikliği ile mücadeleden kentin kır üzerindeki baskısını önlemeye dönük çalışmalara kadar pek çok konu başlığı gündemde olacak.
“Kırsalın planlanması ve sorunların çözümü için kurulduk”
İlçe belediyesi yetkilileri, muhtarlar ve birim görevlileriyle sahada çalışma yürüten Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Nehir Yüksel, bu birimin kurulmasıyla İzmir’in öncülük yaptığını belirterek “Genellikle Türkiye çapındaki Kırsal Hizmetler, daha çok tarım ve diğer altyapı hizmetlerinde çalışma sürdürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde zaten bir Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı var. Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı da kırsalın planlamasına yönelik, kırsalın yaşadığı sorunları çözmeye yönelik kuruldu. Bunun bir boyutunda, kırsaldaki mekânsal düzenlemelere yönelik ihtiyaçları tespit etmek, kırsalın kendine özgü yerel mimarisinin, dokusunun, doğal alanlarının, eko-sistem açısından hassas alanlarının korunmasına yönelik strateji ve politikalar üretmek var. Kısmen de kırsalın kalkınmasına yönelik strateji ve eylem planlarının hazırlanmasında koordinasyonu sağlamak, kırsal ekonominin güçlendirilmesi ile ilgili bilgi, belgeleri üretmek ile ilgili çalışacak” diye konuştu.
“Hangi bölge hangi sorunu yaşıyor”
İzmir’in merkez ilçeleri dışında kalan 19 ilçesinde çalışmalara başladıklarını söyleyen Nehir Yüksel, “Belediyelerimiz ile bilgi alışverişi ve verilerin toplanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Öncelikli amacımız 19 ilçede yaşanan sorunları, yaklaşımları, tehditleri bütün olarak değerlendirmek. Sonra bunları tek tek yerele özgü ayrıştırmak ve yerele özgü stratejileri belirlemek” diye konuştu.
“Bu süreci yerelle iş birliği olmadan yürütemeyiz”
İşleyiş hakkında da bilgi veren Nehir Yüksel, “İlk etapta ilçe belediyeleriyle iletişime geçiyoruz. Sonrasında tek tek bütün ilçelerimizi ziyaret ediyoruz. İlçe belediyeleriyle kırsal mahalle ve köylere gidip, hem sorunları tespit ediyoruz hem envanter çalışmalarımızı yapıyoruz. Sürecin her aşamasını muhtarlarla, kooperatiflerle ve ilçe belediyelerinin katkılarıyla yürütmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Her köyün, her ilçenin ayrı bir hikayesi var”
Her köyün, her ilçenin ayrı bir hikâyesi olduğunu söyleyen Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Urla’da çok farklı bir yapılaşma baskısı görürken, Kiraz’da kırsalın korunduğu ve göç almadığını görüyoruz. Mesela Kiraz’ın 44 bin nüfusu var. 50 bin bariyerini aşamadığı için İller Bankası’ndan aldığı pay artmıyor. Her köyün ayrı bir ihtiyacı, ayrı bir dokusu var. O yüzden de her yerleşmeye özel tasarım rehberlerini oluşturmayı amaçlıyoruz. Ama bu yerleşmeleri öncelikli olarak daha kısa vadede bütüncül yaklaşımla ele almak istiyoruz. En önemli sorunumuz, tüm kırsalın kendine özgü sorunlarının saptandığı bütüncül bir strateji ve eylem planı çıkarmak. Kısa vadede hem Büyükşehir Belediyesi’nin hem de ilçe belediyelerin elinde bir rehber oluşturmak.”
“Referans veri oluşturacağız”
Nehir Yüksel, konuşmasına bazı örneklerle devam etti: “Urla’nın Barbaros Köyü’nün dokusu yığma taş yapı. Ancak gidip baktığımızda özgün dokuya aykırı bambaşka cephe ve malzemeleri görüyoruz. Bizim amacımız yerelin çok hızlıca ulaşabileceği kriterleri belirlemek. Pencerenin boyutu gibi. Cephenin açıklık, boşluk, doluluk oranı ve malzemesi gibi. Bir referans veri oluşturacağız ve bu bilgileri gelecek kuşaklara aktaracağız.”
Aslında tüm çalışmaların hedefinde İzmir’in kırsalıyla bir bütün olarak korunması ama korunurken de geliştirilmesi olduğunu söyleyen Nehir Yüksel, kırsaldaki yapılaşma ve rant sorunuyla da mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. Yüksel, “Özellikle pandemi ve sonrasında kırsalda çok fazla yapılaşma eğiliminin arttığını görüyoruz. Bu da tarım toprağı üzerinde parçalanmayı getiriyor. İzmir’in özellikle kıyı turizminin olduğu köylerinde durum böyle. Artık kontrol edilemez boyuta gelmiş bir yapılaşma baskısı var. Bunun gerçekten kontrol edilebilir bir düzleme çekilmesi lazım” dedi.
İlçe belediyelerden tam destek
Çalışmalara eşlik eden Kiraz Belediyesi İmar Müdürlüğü’nde görevli Taşkın Güren, “Köylerimizin kalkınmasına yönelik bir çalışma var. Bunun çok büyük bir katkısı olacağından, hizmetin daha da artacağından eminim. Kiraz Belediyesi olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden gelen ekiplerimize destek oluyoruz. Köylerimizi gezdiriyoruz, sorunlarını anlatıyoruz” dedi.
“Buraya gelmeleri çok güzel”
Kiraz Kaleköy Mahalle Muhtarı Murat Seçkin ise, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarım uygulamalarından memnunuz ama çözülmeyi bekleyen sorunlarımız vardı. Sit alanı, içme suyu gibi sorunlarımız vardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir hamle yapması çok güzel bir şey. Buraya gelmeleri, bizimle birebir görüşmeleri, dinlemeleri çok güzel. Talep etmek ayrı bir şey, konuşmak ayrı bir şey. Sorunları canlı canlı burada görmeleri önemli” ifadelerini kullandı.