İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Kooperatifçilik Buluşmaları programında konuştu. İklim krizi ve kuraklık gibi sorunlara karşı başta tarımda olmak üzere pek çok alanda kooperatiflerle birlikte çalışmanın önemine değinen Başkan Tugay, “Hep beraber daha başarılı işler yapmak için kararlı bir tutum içindeyiz. Kooperatifçiliğin bundan sonra daha fazla destekçisi olacağımızı söylemek istiyoruz. Ben İzmir’i sadece Türkiye için değil, dünya için örnek gösterilecek çalışmalar yapma potansiyeline sahip bir şehir olarak görüyorum. Birlikte olursak tüm sorunları aşarız. Bu şehrin evladı olarak ne gerekiyorsa yapacağım” ifadelerini kullandı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 2025’in Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “Uluslararası Kooperatifler Yılı” ilan edilmesi nedeniyle İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) düzenlenen İzmir Kooperatifçilik Buluşmaları programına katıldı. “Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar” anlayışıyla organize edilen buluşmada yerel yönetimlerin, iş dünyasının, kooperatiflerin temsilcileri ve bürokratlar, alanlarında uzman isimler ile akademisyenler yer aldı.

“Kooperatiflerimizle gurur duyuyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, açılış konuşmasında “Şehrimizin kent kültüründe, geleneğinde uzun süredir kendine yer bulmuş kooperatifçiliğin bugününü ve yarınını konuşmak için bir araya geldik. İzmir’de 300’e yakın tarımsal kalkınma, sulama, süt ve su ürünleri kooperatifleri mevcut. İçlerinde Türkiye’ye örnek gösterilecek başarılara sahip kooperatiflerimiz var. Biz kooperatiflerimizle gurur duyuyoruz. Hep beraber daha başarılı işler yapmak için kararlı bir tutum içindeyiz” dedi.

“Suyun yüzde 40’ını yeniden kullanılabilir hale getirmek istiyoruz”
Tarım ve gıdada, sürdürülebilir bir yaşam için ihtiyaç duyulan temel konularda ciddi problemler olduğunu, başta iklim krizinden kaynaklı kuraklık konusunda ciddi adımların atılması gerektiğini belirten Başkan Tugay, temiz su rezervlerinin azaldığına işaret etti. Başkan Tugay, “2025 yılı kaydedilmiş tarihteki en kurak yıl. Bu konu, bizim için öncelikli. Temiz su rezervlerini daha planlı, suyu daha verimli kullanmak gerekli. Altyapıyı oluşturmakla ilgili çabalarımız var” diye konuştu.
Suyun yüzde 70-75 oranda tarımda kullanıldığını ama tarımda suyun kullanımıyla ilgili ciddi hatalar olduğunu belirten Tugay, “Daha az suyla üreteceğimiz ve katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz lazım. Şehrimizde büyükbaş hayvancılık yoğun yapılıyor. Yem olarak silaj ekiliyor. Tarım Bakanlığı buna teşvik de veriyor. Bunun yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bizler önümüzdeki günlerde yoğun bir şekilde arıtma sularının ve gri su dediğimiz lavabolardan, duşlardan gelen suyun yeniden kullanımıyla ilgili çaba içinde olacağız. Mevzuatı inceledik, çalışmalarımız var. Hedeflediğimiz; kullandığımız suyun yüzde 40’ını yeniden kullanılabilir hale getirmek. İzmir’in yeraltı su rezervleriyle ilgili görünen o ki yeterli doküman yok. İzmir’in tüm havzalarının hidrojeolojik haritalarını yapacağız” dedi.

“Beraber çalışmamız gerek”
İzmir’de 94 bin civarında ruhsatlı kuyu olduğunu ama bunun dört katı kadar da kaçak ruhsatsız kuyu bulunduğunu belirten Tugay, “Kaçak kuyulara göz yumulmaması lazım. Sulama tekniklerinde iyileştirme yapılabilir. Kooperatiflerimizin duyarlılıklarını, tarımı ileriye taşıma konusunda irade gösterdiklerini biliyorum. Çalışmalarımızı kooperatiflerle beraber yapmak istiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi kooperatifleri hep destekledi. Geçmiş başkanlarımıza da teşekkür diyorum. Bu desteği elbette sürdüreceğiz ama sadece destek olmak değil, beraber çalışmamız lazım. En az 100 bin aile tarımla geçiniyor. Çok büyük bir rakam. Onların yaptıkları işi sürdürebilmeleri için buna ihtiyacımız var. Sulamadan ürün seçimine, tarım tekniklerinden toprağı uygun gübre ve organik materyallerle beslemeye kadar doğru şeyler yapmalıyız. Bu, kooperatifler ile çalışmak istediğimiz bir konu” sözlerine yer verdi.

Üretimde ve tüketimde kooperatifçilik anlayışı
Sadece üretimde değil tüketimde de kooperatifçilik anlayışını yıllardır savunduğunu söyleyen Tugay, “Kooperatifçiliği demode görenler var ama sektöre hakim güçlere karşı üretici ve tüketicinin koruyucusu olan tek ve en önemli yapı kooperatiflerdir” diye konuştu. Konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tanzim satış marketleri İZMAR’dan örnek veren Başkan Tugay, sene sonuna kadar 20 markete ulaşılacağını belirtti.

“Üzerime düşeni yapacağım”
Büyük felaketler yaşanmaması için planlamanın ve birlikte çalışmanın öneminden söz eden Tugay, “Biz kooperatifçiliğin bundan sonra daha fazla destekçisi olacağımızı söylemek istiyoruz. Bu yolu kooperatiflerimizle, tarım ve gıda alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarımızla ama bir taraftan da şehirde gıda sistemi, konseyi oluşturarak izleyeceğiz. Tüm kurumların bu çabaların bir parçası olmasını diliyorum. Ben İzmir’i sadece Türkiye için değil, dünya için örnek gösterilecek çalışmalar yapma potansiyeline sahip bir şehir olarak görüyorum. Ben üzerime düşeni yapacağım. Birlikte çalıştığım arkadaşlara yürekten inanıyorum. Birlikte olursak her türlü sorunu aşarız. Bu şehrin evladı olarak her türlü mücadeleyi yapacağım” ifadelerini kullandı.
“Üretim süreçleri, çağın gerektirdiği yöntemlerle desteklenmeli”
Toplantıda konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise İzmir’de Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren 163 tarımsal kalkınma kooperatifi, 81 sulama kooperatifi ve 45 su ürünleri kooperatifi olmak üzere toplam 289 tarımsal amaçlı kooperatif bulunduğunu hatırlattı. İzmir’de birlikte üretim kültürü ve ortak akla dayalı çalışma geleneğinin oldukça güçlü olduğunu vurgulayan Özgener, “Tohumdan çatala kadar tüm üretim zincirinin izlenebildiği, üreticilerimizin emeğinin karşılığını aldığı planlı bir tarımsal üretim modelinin benimsenmesinin yararlı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşımın sahada karşılık bulabilmesi ve kalıcı sonuçlar üretebilmesi için üretim süreçlerinin çağın gerektirdiği yöntemlerle desteklenmesi gerekiyor. Bu doğrultuda, tarımda üretim süreçlerine teknolojik yeniliklerin dahil edilmesi ve üreticilerin örgütlenmesiyle sürdürülebilir büyümenin sağlanabileceği kanaatindeyiz” dedi.

İş birliği vurgusu
Tarım kooperatiflerinin kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesinin de büyük önem taşıdığını kaydeden Özgener, kooperatiflerin daha etkin bir yapıya kavuşmasının iş birliği kültürünün kurumsallaşmasıyla mümkün olacağını söyledi. Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kapsamda kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplumun ortak hareket etmesi kritik önem taşıyor. İş birliği ve güç birliği kültürünün yaygınlaştırılması, yerel potansiyelimizin daha etkin kullanılması amacıyla gerçekleştirilecek her çalışmaya, İzmir Ticaret Odası olarak destek vereceğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Toplantımızın yenilikçi yaklaşımların filizlendiği, iyi uygulama örneklerinin paylaşıldığı ve sürdürülebilir iş birliklerinin temellerinin atıldığı güçlü bir platform oluşturacağına yürekten inanıyorum.”
Sektörel tespitler
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz, tarım sektörünün kooperatifçiliğe ihtiyaç duyduğunu belirterek İzmir Ticaret Borsası tarafından yapılan çalışmaları aktardı. Kooperatifçiliğin temelinde tarım olduğunu, tarımsal üretimin doğal yapısında birlikte hareket etme felsefesinin bulunduğunu kaydeden Korkmaz, tarımsal kooperatifler açısından Türkiye’nin potansiyelinin yüksek olduğunu ifade etti.

Gün boyu sürecek etkinlik kapsamında dört panel hazırlandı. Program kapsamında “Uluslararası Kooperatifler Yılında Kooperatifçiliğin Vizyon Arayışları”, “Yeni Nesil Kooperatifçilik Arayışları”, “Kooperatifçiliğin Gelişiminde Yerel Yönetimlerin Rolü”, “İzmir’in Kooperatifçilik Birikimi ve Geleceği-2074 Yılı Perspektifi” panelleri yapılacak.