COP28'de, fosil yakıtların terk edilmesi kararından okyanusların korunmasına ilişkin anlaşmaya kadar, iklim krizinin gidişatını tersine çevirmeye yetecek kadar olmasa da bu hedef doğrultusunda önemli kararlar alındı.

2023 yılı "tarihin en sıcak yılı" unvanını ele geçirmiş bir şekilde sona ermek üzere. Son 12 ayın bilançolarında sel, yangın, kuraklık, sıcak hava dalgaları; küresel ısınmanın yavaşlamak yerine hızlandığına dair belirtiler gösterdi. Ancak 2023, iklim krizi için sadece kötü gelişmelerin habercisi değildi.

İzmir'de Bir Yılda 12 Ton Atık Pil Toplandı İzmir'de Bir Yılda 12 Ton Atık Pil Toplandı

Fosil Yakıtlar Terk Ediliyor

En önemli iyi haber, Aralık ortasında Dubai'de düzenlenen BM İklim Konferansı COP28'in sonuçlanmasıyla geldi. Son anlaşmada ilk kez fosil yakıtların terk edilme planından açıkça bahsedildi ve on yıllık planlarla kömür, petrol ve gazdan vazgeçilmesine yönelik bir geçiş sürecinin 2050 yılında tamamlanması karara bağlandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının sayısı ve enerji verimliliğinin iki katına çıkarılması hedefi de anlaşmanın bir diğer umut veren maddesi oldu. 

Öte yandan anlaşmada pek çok kişinin doğalgaz olarak tanımladığı "geçiş yakıtları"nın önümüzdeki yıllarda kullanılma olasılığı ya da "geçişin" uygulanmasına ilişkin sıkı bir zaman çizelgesi ve kontrollerin bulunmaması başta olmak üzere pek çok tartışmalı nokta da bulunuyor.

İklim Krizinin Çözümüne Finansman

Dubai'de iklim kriziyle mücadele için harekete geçirilecek para konusunda da ilerleme kaydedildi. COP28’de Kayıp ve Hasar Fonu (gelişmekte olan ülkelerin aşırı emisyon olaylarının neden olduğu kayıp ve hasarlarla başa çıkmalarına yardımcı olacak) için son yeşil ışık yakıldı. İtalyan hükümeti de dahil olmak üzere pek çok hükümet, bu fona katkı sözü verdi ve miktar belirlendi (toplamda 700 milyon dolar). 

2023 aynı zamanda OECD ülkelerinin geçtiğimiz 12 ay içinde nihayet uzun süredir beklenen bir sözü tutmayı başardıkları yıl oldu. İklim değişikliğinin azaltılmasına yardım için yılda 100 milyar dolar bu ülkelerden tahsis edilebildi ve gelişmekte olan ülkelerin yeşil dostu yatırımlarına katkı sağlandı.

ABD ile Çin Arasında Diyalog Yeniden Başlıyor

Glasgow'daki COP26'da Washington ile Pekin arasındaki iklim anlaşması umut doğurmuş; ABD, Donald Trump'ın inkar ettiği ve ayrıldığı Paris İklim Anlaşması’na yeniden imza atacağını açıklamıştı. ABD'nin iklim özel elçisi John Kerry, Çinli mevkidaşı Xie Zhenhua ile ilişkileri geliştirmeye devam ederek metan emisyonlarının azaltılması konusunda bir anlaşmaya varmıştı. Daha sonra Tayvan krizi ile iki süper güç arasındaki ilişkilerde bozulma yaşansa da bu iki ülke arasında geçen yıl, çevre dosyası da dahil olmak üzere tüm dosyalar üzerinde yumuşama ve müzakerelerin yeniden başlaması sağlandı. Daha yakından incelendiğinde COP28'de elde edilen sonuçların ABD ve Çin'in damgasını taşıdığı görülüyor. Sonbaharda Kerry ve Zenhua arasında yapılan zirvede yenilenebilir enerji kaynaklarının üç katına ve enerji verimliliğinin iki katına çıkarılmasına yeşil ışık yakıldı. Tıpkı iki özel elçinin, Suudi Arabistan'ı ilk kez son metinde "geçiş" formülüyle fosil yakıtlara atıfta bulunulmasını kabul etmeye "ikna etmede" hayati bir rol oynaması gibi. Gerçek şu ki, fosil yakıtların iki ana kullanıcısı ve sera gazı yayıcıları hala ABD ve Çin Halk Cumhuriyeti.

Okyanusların Korunması

Bir diğer tarihi başarı da geçtiğimiz Mayıs ayında okyanuslardaki biyolojik çeşitliliğin ulusal sınırlar dışında korunmasına yönelik bir anlaşmanın onaylanmasıydı. 190 ülke "evet" dedi ve neredeyse yirmi yıl süren müzakerelerin ardından anlaşmaya vardı. Şu anda kıyı açıklarındaki denizlerin yalnızca yüzde 1,2'si koruma altında. BM'nin Haziran ayında yürürlüğe koyduğu anlaşma ise, hükümetlerin onay süreleri ve sonrasında korunacak alanların belirlenmesi göz önüne alındığında, yıllar sürse bile, ulusların açık denizlerde yeni koruma alanları oluşturmasına olanak tanıyacak. Ancak anlaşma, 2022 sonunda Birleşmiş Milletler biyoçeşitlilik zirvesinde açıklanan bir hedef olan, 2030 yılına kadar gezegenin kara ve denizlerinin yüzde 30'unun korunmasına yönelik temel, somut bir adım niteliğinde.

Haber: La Repubblica

Çeviri: Efe Yelbuğa / 35 Punto