İklim kriziyle ilgili bilincin “kutuplardaki buzulların erimesi”nin de ötesine geçerek tüm dünyanın günlük hayatına sirayet etmesi doğa ve çevre hakkına dair hassasiyete ve devletleri harekete geçmeye itse de doğanın tahribatı ve dolayısıyla ekosistemdeki bozulma da hızla devam ediyor.

Türkiye’de son yıllarda, yapılacak olan proje ve yatırımların çevre üzerindeki önemli etkilerinin belirlendiği süreç olan Çevresel Etki Değerlendirme -kamuoyunda bilinen adıyla ÇED- ile ilgili eleştirilerin arttığı gözlemleniyor.

Bu eleştirilerin artmasında kuşkusuz ÇED kapsamında yapılan halkın katılım toplantılarındaki protestoların basının ve kamuoyunun gündeminde geniş yer tutması yatıyor.

Diğer yandan istatistiklerde “ÇED Gerekli Değildir” kararlarının çok fazla olması buna karşılık “ÇED olumsuz” kararlarının istatistiklere sıfır olarak yansıması eleştirilerin de çıkış noktası olarak görülüyor.

Bir yandan iklim krizinden kaynaklanan aşırı ve ani yağışlar, kuraklık gibi sorunlar ile beşeri nedenlerden dolayı toprak, su ve hava kirliliğindeki artış... Diğer yandan söz konusu projelerin yarattığı tahribat ve rehabilite çalışmalarının ya hiç yapılmaması ya da beklentiyi karşılamamasından kaynaklanan geri dönüşü mümkün olmayan bozulma...

Tüm bunlar özellikle kırsal bölgelerde yaşayan ve üretim yapan yurttaşların doğasını, suyunu, toprağını ve havasını koruma pratiğinin ön planda seyretmesine neden oluyor.

Urla’dan Selçuk’a, Efeler’den Seferihisar’a, Bodrum’dan Anamur’a, Arsuz’dan Karaburun’a, İkizdere’den Kazdağları’na kadar Türkiye’nin her yerinde, yapılmak istenen projelere karşı ÇED toplantılarındaki protestolar dikkat çekiyor ve büyük yankı uyandırıyor.

Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi'nde 2014-2023 yılları arasındaki ÇED başvuruları ve sonuçlarına dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na ait resmi verileri inceledik.

ÇED nedir?

Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED), gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye yönelik tüm etkilerinin belirlenmesiyle ilgili yapılan inceleme ve araştırmaları içeren, sonunda raporlaştırılan analiz ve değerlendirmeler bütünü olarak tanımlanıyor.

Ulusal Çevre Politikası Kanunu (National Environmental Policy Act) 1969 yılında Amerika Birleşik Devleti’nde yürürlüğe girdi ve ardından Avrupa Birliği ülkeleri ile diğer dünya ülkelerinde en etkin çevre yönetim aracı olarak yerini aldı. ÇED, Türkiye’de ise 7 Şubat 1993 tarihinden beri uygulanıyor.

Yönetmeliğe tabi faaliyetler/projeler, EK-I (Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi) ve EK-II (Seçme Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi) olarak ikiye ayrılıyor.

EK-I listesinde yer alan projelere ilişkin süreçte

Hangi Ülkeden, Kaç Yabancı, Türkiye’den Mülk Edindi? Hangi Ülkeden, Kaç Yabancı, Türkiye’den Mülk Edindi?

ÇED başvuru dosyası, önce Bakanlığa sunuluyor. Bakanlık uygunluk yönünden 5 iş gün içerisinde dosyayı inceliyor ve dosyanın bir örneğini halka duyurulmak üzere Valiliğe gönderiyor. Proje ile ilgili; başvurunun yapıldığını, ÇED sürecinin başladığını, ÇED Başvuru Dosyasının halkın görüşüne açıldığını, ÇED süreci tamamlanana kadar projeye ilişkin görüş ve önerilerin Valiliğe veya Bakanlığa verilebileceği anons, askıda ilan, internet gibi yollarla halka duyuruluyor.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürünün veya görevlendireceği bir yetkilinin başkanlığında halkın katılım toplantısı düzenleniyor ve toplantıdan en az 10 gün öncesinden duyurusu yapılıyor. 

Toplantı, ÇED raporunun kapsam ve özel formatının belirlenmesinden önce halkı proje hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak amacıyla yapılıyor. 

Bu toplantılar son yıllarda; köylere çok yakın yerlere yapılmak istenen maden ocakları ve taş ocakları ile ilgili köylülerin yaptıkları eylemler ile ön plana çıkıyor.

Komisyon ÇED Raporunu, ilk inceleme değerlendirme toplantısından itibaren on iş günü içinde inceliyor ve değerlendiriyor. Komisyon tarafından incelenerek son hali verilen ÇED Raporu halkın görüş ve önerilerini almak üzere, Bakanlık ve/veya Valilik tarafından askıda ilan ve internet aracılığı ile on gün görüşe açılıyor. Bakanlık halktan gelen görüşler doğrultusunda, rapor içeriğinde gerekli eksikliklerin tamamlanmasını, ek çalışmalar yapılmasını ya da Komisyonun yeniden toplanmasını talep edebiliyor.

Bakanlık, Komisyonun rapor hakkındaki çalışmalarını ve halkın görüşlerini dikkate alarak proje için “ÇED Olumlu” ya da “ÇED Olumsuz” kararını on iş günü içinde veriyor ve karar askıda ilan ve internet aracılığı ile halka duyuruluyor.

ÇED olumlu

Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında komisyonca yapılan değerlendirmeler dikkate alınıyor ve projenin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun saptanması üzerine gerçekleşmesinde sakınca görülmediğini belirtiyor. Bu Bakanlık kararı ile gerekli izinler alınıyor ve proje/yatırım/faaliyet başlıyor. 

ÇED olumsuz

Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında komisyonca yapılan değerlendirmeler dikkate alınıyor ve projenin çevre üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle uygulanmasında sakınca görülüyor. Bu Bakanlık kararı ile proje/yatırım/faaliyet gerçekleştirilemiyor. Bu karara neden olan şartlarda değişiklik olması durumunda yeniden başvuru hakkı tanınıyor.

Seçme Eleme Listesi yani EK-II listesinde yer alan projelere ilişkin süreçte 

Çevresel Etki Değerlendirmesinin gerekli olup olmadığının araştırılması amacıyla Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar tarafından; Proje Tanıtım Dosyası ve talep edilen belgeler, proje sahibince Valiliğe sunuluyor. Dosyayı uygunluk yönünden 5 iş günü içinde inceleyen Valilik, 15 iş günü içinde inceleme ve değerlendirmelerini tamamlıyor ve proje hakkında “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararı veriyor.

ÇED gerekli değildir

Seçme Eleme Kriterlerine tabi projelerin çevresel etkileri inceleniyor ve Valilik önemli çevresel etkilerinin olmadığı ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlanmasına gerek bulunmadığı yönünde karar veriyor.

ÇED gereklidir

Seçme Eleme Kriterlerine tabi projelerin çevresel etkileri inceleniyor ve Valilik çevresel etkilerinin daha detaylı incelenmesi amacıyla Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlanmasının gerektiği yönünde karar veriyor. Uygulanacak EK-1 prosedürü sonuçlanmadan projeye/faaliyete/yatırıma başlanamıyor. “ÇED Gereklidir” kararı verilen projeler için bir yıl içerisinde Bakanlığa başvuru yapılmazsa karar geçersiz sayılıyor.

Haber: Yeşim Yavuzer

Veri Görselleştirme: Denizcan Sarı