İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper ile bu yıl 38’incisi düzenlenen Uluslararası İzmir Festivali'ni konuştuk.

​​​​​​İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper ile bu yıl 38’incisi düzenlenen Uluslararası İzmir Festivali'nin dününü ve bugününü konuştuk; 38 yıllık tarihinden birbirinden değerli sanatçıları hatırladık.

Açılışı 3 Haziran'da yapılan festival, 12 Temmuz tarihine kadar çeşitli kültür sanat etkinlikleri ile devam edecek.

E V R N6348-1

  • Sayın Sarper, 38 yıldır kesintisiz devam eden Uluslararası İzmir Festivali'nin bu yılki atmosferini ve ilk haftalardan aldığınız geri dönüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz? İzmir seyircisi bu yıl festivali nasıl karşıladı?

İzmir’de 38 yıldır artan sanat beğenisi yüksek, ilgili ve bizi takip eden Festival izleyicilerimiz var. Sevindirici olan her yıl bu seçkin kitleye daha fazla gencin katılması. 38. Uluslararası İzmir Festivali’nde bu güne kadar yapılan konser ve gösteriler izleyicilerimizin beğenisiyle karşılandı. Bu da çok sevindirici bizler için.

E V R N9751

  • İKSEV olarak 38. kez bu büyük organizasyonu hayata geçiriyorsunuz. Her yeni festival, bir önceki yılın deneyimi üzerine ne gibi yeni hedeflerle başlıyor? Bu yılın "ana fikri" veya öne çıkarmak istediğiniz özel bir teması var mıydı?

Bu yılın ana fikri gençlere daha çok seslenmek, onları biraz daha Festivalin içine çekmek ve kendilerini de düşündüğümüzü göstermekti. Institut français İzmir, Rennes & Bretagne Ulusal Koreografi Merkezi (CCN) bünyesindeki FAIR - E ve İKSEV işbirliği ile dans dünyasının önemli ismi Saïdo Lehlouh ile bir atölye düzenledik. Hip Hop dünyasında Darwin adıyla tanınan Lehlouh “Which Body” temalı bir çalışma yaptı. Başvurular arasından seçilen 20 dansçı ile çok verimli bir atölye yaptılar. Ayrıca 17 Haziran 2025 Salı akşamı AASSM’de yapılan Geneva Camerata – Revolta gösterisi, klasik müzikle çağımız hip hop dansını buluşturan, dans ve müziği seven her yaşa hitap eden bir etkinlik oldu.

E V R N6522-1

  • Festivalin kurucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı'nın 1980'lerdeki vizyonuyla bugünü karşılaştırdığınızda, festivalin temel misyonunun hangi yönleri aynı kaldı, hangi yönleri günümüz dünyasına ve sanat anlayışına göre evrildi?

İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın kuruluş amaçlarından biri İzmir’i nitelikli bir festivalle dünya sanat platformunda tanıtmaktı. Uluslararası İzmir Festivali kuruluşumuzdan bir yıl sonra başladı. İzmir’i tanıtmanın yanı sıra yeni sanat izleyicileri yetiştirmek, kent halkının sanat beğenisini geliştirmek gibi hedeflerimiz vardı. Bugün bu hedeflere ulaştık. 38 yıldır Festivalimiz sürüyor. Kurucu başkanımız Dr. Nejat F. Eczacıbaşı daha ilk yıllarda Avrupa Festivaller Birliği üyesi olmamızın önemini belirtmişti. 17. Festivalimizde başvurduk ve üyeliğe kabul edildik. Önce İlk Türk yönetim kurulu üyesi, ardından ilk kadın başkan yardımcısı ve bu gün de yetmiş küsur yıllık birliğin yedinci Onur üyesi olarak EFA’da temsil ediliyoruz.

E V R N8562-1

  • 38 yıllık bu zengin arşivde, festivalin hem İzmir hem de Türkiye'nin kültür sanat hayatı için bir "dönüm noktası" veya "kilometre taşı" olarak gördüğünüz anlar, konuk ettiği isimler veya performanslar var mıdır?

Pek çok. Örneğin ilk Festivalimizde dönemin büyük isimlerinden Ray Charles geldi. Efes Antik tiyatronun uluslararası sanat etkinliklerine açıldığı ilk konserdi. Çok kalabalık bir izleyici antik tiyatroyu doldurdu, İzmir Selçuk arasında trafik tıkandı. Ertesi yıl Joan Baez konserinde de benzer durum yaşandı. İzmirliler dünya çapındaki bu isimleri ilk kez kendi şehirlerinde dinleme fırsatı buldular. 38 yılda pek çok isim ağırladık. Tümü İzmir’e, pek çoğu Türkiye’ye ilk kez geliyordu. Sting, Elton John, Jose Carreras, Berlin Filarmoni, Viyana Filarmoni konserleri, Martha Graham Dans Topluluğu gösterisi, Zubin Mehta hemen aklıma geliverenler. 

E V R N9049-1

  • İzmir Festivali, Efes Antik Tiyatrosu, Celsus Kütüphanesi gibi tarihi mekânlarla özdeşleşti. Bu mekânların festivale kattığı eşsiz ruhu ve bu mekânlarda üretim yapmanın getirdiği lojistik zorlukları ve sanatsal hazzı nasıl tanımlarsınız?

Efes’te, Celsus Kütüphanesinde konser izlemeyi ‘ölmeden yapılması gereken’ işler arasında sayıyorlar. O ortamda konser izlemenin hazzı ancak yaşanarak anlaşılabilir. Uluslararası İzmir Festivali, tarihi mekânları Festival etkinliklerinde olması gerektiği gibi değerlendirdiği için 2018 Dünya Kültür Mirası yılında Avrupa’nın ilk on festivali arasında yer aldı. Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan bir yeri, kültürel ve sanatsal bir etkinlik olsa bile, son derece dikkatli kullanmalısınız. Örneğin piyanoyu tarihi dokuya zarar vermeden taşımalı, ışık sistemi ve sahne kurulumunu ona göre yapmalısınız. Tarihi mekânlar söz konusu olduğunda konserlerin de akustik olması gerekir. 

E V R N0715-1

  • Günümüzün ekonomik koşullarında uluslararası standartlarda bir sanat festivalini sürdürülebilir kılmanın en büyük zorlukları nelerdir? Sponsorluk, kamusal destek ve bilet gelirleri dengesini nasıl yönetiyorsunuz?

Günümüz koşulları sadece bizi değil hemen hemen Avrupa’nın her yerindeki festivalleri etkiliyor. İKSEV kamu yararına bir Vakıf. Yani kar elde edecek herhangi bir faaliyette bulunamaz. 38 yıldır sponsorlarımızla ayakta duruyoruz. Bizim gibi festivallerin amacı bilet geliri elde etmek değildir. Bilet gelirleri Festival bütçesinin yüzde 30’una bile ulaşmaz. Günümüzde bu oran git gide daha da küçülüyor. Sponsor sayımızın artmasını diliyoruz.

E V R N5639-1

  • Dijitalleşmenin ve değişen seyirci alışkanlıklarının ortasında, klasik sanatları ve canlı performansı genç kuşaklara ulaştırmak hakkında düşünceleriniz nelerdir? Festivalin bu konudaki rolü nedir?

Dijitalleşme yaşamın her alanında hâkim durumda. Pek çok kişi canlı bir performans izlemenin yaşattığı hazzı ve mutluluğu bilmiyor. Dijital dünyada tek başına zaman geçirmeyi tercih ediyor. Festivaller, herkesin kendine göre bir şey bulabileceği programlarla canlı performans izlemeyi cazip kılıyor. Örneğin 38. Uluslararası İzmir Festivali’nde beş etkinlik halka açık, ücretsizdi. İzmir Devlet Tiyatrosu’nun “Yalancının Resmi” oyununun prömiyeri, Saïdo Lehlouh’un Hip – Hop atölyesi, 22 Haziran’da Gündoğdu Meydanında yapılacak Duo Minerva, 7 Temmuz’da Celsus Kütüphanesinde yapılacak Trio Lyrical ve 12 Haziran’da İzmir Tarihi Agora’da yapılacak Ensemble 4.1 Piano Windtet konserleri. Burada amaç, İzmirlilerin özellikte tarihi mekânlarda bir konser izlemesini sağlamak.  Ayrıca müziği ve dansı sokağa çıkarıp kent halkının günlük yaşamına sokmak.

E V R N9792

  • Filiz Sarper olarak bu köklü kurumun yönetiminde yer almanın size kattığı en büyük sorumluluk ve en büyük manevi tatmin nedir? Bunca yıl içinde unutamadığınız, sizi çok etkileyen kişisel bir festival anınız var mı?

En büyük sorumluluk artık 40 yılı geride bırakan İKSEV’i kuruluş amaçları doğrultusunda daha uzun yıllar yaşatmak. Doğduğum, yaşadığım kente faydalı olabilmek, bu kente hizmet etmek en büyük manevi tatmin. 38 yıl içinde pek çok anı var tabii. 15. Uluslararası İzmir Festivali programını bitirmiştik ki Elton John’un menajerinden bir telefon geldi. Elton John Efes Antik Tiyatroda konser vermek istiyordu ve bunu bizimle yapmak istiyordu. Referansımız da Mihail Baryshnikov’muş. Bu konser Microsoft’un internetten canlı yayınladığı ilk konserdi. DVD’si o yıl Avrupa’da en çok satılan Noel hediyesi oldu. 

  • Geleceğe baktığımızda, İKSEV'in ve Uluslararası İzmir Festivali'nin 40. ve 50. yıllarına dair hayalleriniz nelerdir? İzmir için nasıl bir miras bırakmayı hedefliyorsunuz?

Kırkıncı yılımıza çok az kaldı. Hayallerimiz, dileklerimiz var tabii. Gerçekleşmeden bu hayalleri açıklamayı pek doğru bulmuyoruz. Bekleyip göreceğiz. İzmir’e ismine layık bir Festival geleneği bırakmayı diliyoruz.