Çevre

Kapsayıcı Yeşil Ekonomi Nedir?

Abone Ol

Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından 2008 yılında başlatılan Yeşil Ekonomi Girişimi (YEG), sürdürülebilir kalkınma bağlamında çevre yatırımlarının desteklenmesi için küresel düzeyde araştırmaların ve ulusal düzeyde karar alıcıların teşvik edilmesini amaçlıyor.

YEG ve diğer kurumların birlikte yürüttükleri çalışmalar neticesinde “yoksulluğun ortadan kaldırılması ve sürdürülebilir kalkınma bağlamında yeşil ekonomi” konusu 2012 yılında Rio’da gerçekleştirilen Rio+20 zirvesinde gündeme alınmış ve Yeşil Ekonomi (YE) sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında etkin bir araç olarak kabul edilmişti.

Bu süreç içinde BM Çevre Programı'nda işlevsel bir “Yeşil Ekonomi” tanımı geliştirildi. Buna göre Yeşil Ekonomi; bir yandan çevresel riskleri ve ekolojik problemleri önemli ölçüde azaltan, öte yandan insan sağlığını ve toplumsal eşitliği geliştiren ekonomik bir model olarak tanımlandı.

Geçtiğimiz on yıl içerisinde Yeşil Ekonomi kavramı, çok sayıda devlet ve devletlerarası kuruluş tarafından stratejik bir öncelik olarak kabul edildi; buna istinaden dünya genelinde 65 ülke, Kapsayıcı Yeşil Ekonomi (KYE) ve bununla ilgili stratejilere yönelik girişimlerde bulundu. Bu ülkeler ekonomilerini sürdürülebilirliğin itici gücü haline getirerek, kentleşme ve kaynak kıtlığından iklim değişikliği ve ekonomik istikrarsızlığa kadar 21. yüzyılın zorlayıcı problemlerinin üstesinden gelmek için çalışmalara başladı.

Yeşil Ekonomi Girişimi’nden Kapsayıcı Yeşil Ekonomi'ye

Kapsayıcı Yeşil Ekonomi, Yeşil Ekonomi’ye dair geçmişte yapılan çalışmalardan hareketle günümüze kadar evrimleşerek gelişen bir kavram olarak ortaya çıkmış yeni bir tanım.

En basit ifadesiyle Kapsayıcı Yeşil Ekonomi; üretimde, tüketimde ve elde edilen çıktılarda düşük karbonlu, verimli ve temiz süreçlere karşılık geliyor. Aynı zamanda Kapsayıcı Yeşil Ekonomi; paylaşım, döngüsellik, iş birliği, dayanışma, esneklik, elverişlilik ve bağlılık gibi bir takım temel değerlere dayanarak şekillenmeye devam ediyor. KYE; bir yandan ulusal ekonomilerin seçeneklerini ve tercihlerini genişletmeye, öte yandan sosyal ve ekolojik yapıları korumaya yönelik olarak güçlü kurumlar tarafından desteklenen ve ulusal bağlamlara uygun olarak şekillenen mali ve sosyal koruma politikalarını uygulamaya odaklanıyor.

Kapsayıcı Yeşil Ekonomi, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasında çeşitli yol ve yöntemlerin varlığını da kabul ediyor. Bu yaklaşım ulusal bağlamda elde edilecek ekonomik, sosyal ve çevresel faydalara değinmekle birlikte, sağlık ve güvenlikle ilgili faydalara da değinirken, aynı zamanda ülkelerin gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak kalkınma süreci boyunca karşılaştıkları farklı zorlukları da dikkate alıyor.

Bu açıdan bakıldığında Kapsayıcı Yeşil Ekonomi yaklaşımı, bağlama göre şekillenen ve farklılaşan yeşil politikaları içeriyor diyebiliriz. Bu noktada sağlıklı bir çevrede yaşamaktan insan sağlığının korunmasına kadar elde edilmesi muhtemel farklı faydaların sınıflandırılması, önceliklendirilmesi ve maksimize edilmesi sürecinin nasıl şekillendiğini anlamak, bütüncül bir yaklaşımı zorunlu kılıyor.

Netice itibariyle kapsayıcı bir yeşil ekonomiden beklenen, sadece istihdam ve gelir sağlamakla kalmayıp aynı zamanda insanın ve çevrenin devamlılığını sağlaması ve gelecek nesillere aktarımı noktasında da rol üstlenmesi anlamına geliyor. Bu noktada sonlu ve kırılgan bir gezegenin sınırları içerisinde refahı arttıracak ve toplumsal eşitliği sağlayacak durumları yaratmak, insanlığın karşılaştığı ortak zorluk olarak ifade ediliyor.  

Geleceğe Doğru…   

Kapsayıcı Yeşil Ekonomi modeli, yaygın çevre ve sağlık sorunlarına neden olan, üretim ve tüketim süreçlerinde atık oluşumunu teşvik eden, kaynakların aşırı tüketimine ve toplumsal eşitsizliğe yol açan günümüzün egemen ekonomi anlayışına alternatif bir model olarak görülüyor.

Bu noktada bu model, gezegenin sınırlarını aşmadan, istikrarlı ve zengin bir finansal sisteme ters düşmeden hem sürdürülebilirliği hem de toplumsal eşitliği sağlamak için bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda ekolojik sınırları korumayı ve yoksulluğu ortadan kaldırmayı hedefleyen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma ajandasına ulaşma yolunda takip edilebilecek yollardan biri olarak tanımlanıyor.

Çeviri: Damla Kanık / 35 Punto

Kaynak: unep.org/explore-topics/green-economy/why-does-green-economy-matter/what-inclusive-green-economy

Damla Kanık; Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme ve Anadolu Üniversitesi Sosyoloji mezunu. Şu an İzmir Demokrasi Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi anabilim dalında yüksek lisans yapıyor. Yeşil insan kaynakları yönetimi, çevre yönetimi, yeşil girişimcilik, eko-inovasyon ve yeşil dönüşüm, akademik ilgi alanları arasında yer alıyor.